Belgede sahtecilik suçları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda veya Özel Kanunlarda düzenlenmiş ve konusu belge olan birçok suç tipi ile bazı yönleri itibariyle benzerlikler göstermektedir. Sahtecilik fiillerinin gerçekleştiği olaylarda hangi suç tipinin unsurlarının oluştuğu hususunda tereddüt yaşayan hakim ve savcılar, soruşturma ve kovuşturma konusu fiillerin hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşmekte, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümlerinde düzenlenen temel ilkeler (içtima, zincirleme suç, özgü suç, iştirak, mağdur vb.) hatalı uygulanmaktadır.Yanlış suç tipinden açılan davalara ilişkin yürütülen yargılama süreçlerinde ise suçun nitelendirmesi kanun maddesine uygun olarak düzeltilip sanığa ek savunma hakkı tanınmadan yargılamaya devam edilerek iddianamede anlatılan fiil ile ilgili olarak Türk Ceza Kanunu veya Özel Ceza Kanunlarında tanımlanan suçtan farklı, kurucu unsurları oluşmayan bir başka suçtan sanığın cezalandırılmasına karar verilmekte, hatta yasal unsurları oluşmamasına rağmen mahkumiyet hükümleri tesis edilmekte ve bu durumlar telafisi mümkün olmayan sonuçları gündeme getirmektedir. Hal böyle olunca, yargılamalar sonucunda aynı fiil nedeniyle farklı nicelikte cezaların infazı gerçekleştirilmekte veyahut soruşturma aşamasında aynı fiili işleyen şüpheliler haklarında eşitlik ilkesine aykırı olacak şekilde farklı uygulamalar yapılmaktadır.
