Fail yaralamak kastıyla hareket etmesine rağmen, yaralanan kişi ölebilir. Bu durumda failin ölüm neticesi bakımından taksiri mevcut ise TCK’nın 87/4. maddesinde düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralama suçundan sorumlu tutulması gerekir. Ancak, ölüm neticesinin meydana geldiği hallerde, failin kastının yaralamaya mı yoksa öldürmeye mi yönelik olduğunun tespiti çok önemli ve önemli olduğu kadar da çok zordur. Önemlidir; çünkü kasten öldürme suçunun cezası müebbet hapis iken, neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralama suçu (TCK m.87/4) için öngörülen cezanın alt sınırı 10 yıldır. Her iki suçun ayırımını yapmak zordur; çünkü kastın tespiti kişinin iç dünyasına ilişkindir.Yargıtay, zaman içinde vermiş olduğu kararlar ile kastın tespitine ilişkin bazı kriterler ortaya koymuştur. Bununla birlikte, Yargıtay’ın benzer olaylarda farklı kararlar verdiği de görülmektedir. Her iki suçun gerektirdiği ceza miktarı arasında önemli farklılıklar bulunduğundan, fiilin nitelendirilmesinde yapılacak bir hatanın maliyeti çok yüksektir. Bizi bu eseri yazmaya iten sebep de budur. Yargıtay C.Savcısı olarak 16 yılı aşan; Ankara BAM 1.Ceza Dairesi Başkanı olarak da dört yıla yakın bir süre kasten öldürme ve neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralama suçlarına ilişkin dosyalara baktığımızdan bu konudaki bilgi ve tecrübelerimizi hukukçulara aktarma ihtiyacı duyduk.Eserimizin ilk baskısından sonra konuya ilişkin çok sayıda makale ve eser yayınlanmıştır. Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri de bu süreçte konuyla ilgili çok sayıda kararlar vermişlerdir. 2020 yılında kabul edilen 7242 sayılı Kanun ile TCK’nın 87/4. maddesindeki yaptırımın üst sınırı onsekiz (18) yıla çıkarılmıştır. Eser, konuya ilişkin yeni kitaplar, makaleler, yargı kararları ve yasal değişiklikler ışığında gözden geçirilmiş ve yenilenmiştir.
