Bu çalışmada, büyük finansman gereksinimi duyan projelerin bankalar aracılığıyla finanse edilmesinde kullanılan "sendikasyon kredisi" sözleşmesinin hukuki yapısı incelenmektedir. Sendikasyon kredisi; birden fazla bankanın ortak kredi sözleşmesiyle kredi sağlaması ve bu ilişkinin merkezi bir temsilci tarafından yönetilmesi esasına dayanır.
Çalışma, bankacılık hukukundaki sermaye yeterliliği ve risk grubu kısıtlamalarının bu kredi yapısını zorunlu kıldığını göstermektedir. Ayrıca, sendikasyonun gerçek olmayan sendikasyon, club-deal ve alt-katılım gibi benzer türlerle farkları açıklanmış; sözleşmenin konsorsiyum, vekâlet ve inanç anlaşmalarını içeren birleşik akit niteliği vurgulanmıştır. Sendikasyon kredilerinin kuruluşunda lider bankanın rolü ile zorunlu unsuru olan kredi temsilcisinin görevi ve hukuki konumu ele alınmaktadır. Çalışmadaki en tartışmalı konulardan biri olan, Türk hukukunda trust kurumunun yokluğu nedeniyle teminatların teminat temsilcisine geçerli şekilde tevdiini sağlamak amacıyla geliştirilen "paralel borç" modeli ve bunun geçerliliği ile paralel borca bağlı teminatların niteliği ve geçerliliği de ele alınmıştır. Son olarak, kredi verenlerin paylarını devretmesine imkân tanıyan ikincil kredi piyasası ve bunun Türk hukukundaki karşılıkları tartışılmıştır.