Türk hukuk sisteminde terekenin tasfiyesi için, Türk Medenî Kanunu ve İcra ve İflâs Kanunu'na göre olmak üzere iki tasfiye prosedürü bulunmaktadır. Kural olarak ölen kimsenin terekesinin tasfiyesi Türk Medeni Kanunu'na göre yapılır. Ancak Türk Medenî Kanunu, istisnaî bazı durumların varlığı halinde, terekeye ilişkin tasfiyenin Medenî Kanun hükümlerine göre değil de İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre yapılacağını belirtmiştir. Terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiye edilmesini gerektiren bu istisnaî durumlardan ilki, mirasın yasal mirasçılar tarafından açıkça reddedilmiş olması, ikincisi ise mirasın hükmen reddi, diğer bir adıyla miras bırakanın borca batık olmasıdır.
Son yıllarda sulh hukuk mahkemeleri tarafından verilen terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi kararlarında azımsanmayacak bir artış olması sonucu, bu kararların infazı için tasfiye memuru olarak görevlendirilen memurların, yürütecekleri iş ve işlemlere ilişkin yeterli kaynak bulunmayışından dolayı dosyaların ikmalinde gecikmeler yaşandığı, uygulayıcıların süreci yürütmekte zorlandığı ve farklı uygulamalarla karşılaşıldığı görülmüştür.
Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi konusunun ele alındığı eserde; tasfiyenin açılması, masanın teşkili, sıra cetveli, terekenin paraya çevrilmesi, paylaştırılması ve kapanması konuları incelenmiştir. Kitapta yer verilen konuya ilişkin belge ve dilekçe örneklerine, karekod aracılığıyla da erişim imkanı sağlanmıştır.
