Günümüzde yaşanan dijital dönüşüm ve yapay zeka teknolojilerinin sağlık alanında hızla yaygınlaşması, tıbbi sistem ve uygulamaların yapısını köklü biçimde değiştirmektedir. Makine öğrenimi ve derin öğrenme teknikleriyle güçlendirilen sistem ve uygulamalar; teşhis, robotik cerrahi, ilaç geliştirme ve genetik analiz gibi kritik süreçlerde devrim niteliğinde yenilikler sunarken, kişisel sağlık verilerinin ve diğer özel nitelikteki kişisel verilerin işlenmesi bakımından ciddi etik ve hukuki tartışmaları da beraberinde getirmektedir.
Bu eser, yapay zekanın kavramsal temellerinden başlayarak, tıbbi yapay zeka uygulamalarının hukuki çerçevesini bütüncül bir yaklaşımla analiz etmektedir. Özellikle KVKK ve AB Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) perspektifinden; sağlık verilerinin işlenmesinde rıza, ölçülülük, şeffaflık, algoritmik hesap verebilirlik ve ilgili kişi haklarının korunması gibi temel konular ayrıntılı biçimde ele alınmaktadır. Yapay zekanın "kara kutu" niteliğinden doğan açıklanabilirlik sorunları, büyük veri kullanımının doğurduğu riskler ve otomatik karar alma süreçlerinin hukuki sonuçları kapsamlı şekilde değerlendirilmektedir.
AB Yapay Zeka Yasası'nın getirdiği yeniliklere de özel olarak yer veren bu çalışma, teknolojik gelişme ile temel hakların korunması arasındaki hassas dengeyi bilimsel bir bakışla tartışmaktadır. Hukuk, tıp ve bilişim disiplinlerinde çalışan akademisyenler, araştırmacılar, düzenleyici kurum uzmanları ve uygulayıcılar için bir başvuru kaynağı niteliği taşıyan bu monografi, dijital çağda sağlık verilerinin korunmasına yönelik ileriye dönük normatif bir perspektif sunmaktadır.