Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, Türkiye'de hem bireysel yatırımların hem de kamu yararı gözeten kentsel dönüşüm politikalarının temel araçlarından biridir. Ancak bu sözleşmelerin sona ermesi halinde ortaya çıkan çok taraflı hukuki ilişkiler, uygulamada ciddi belirsizlikler yaratmakta, özellikle hak iktisap eden üçüncü kişilerin durumu, öğretide ve içtihatta derin tartışmalara yol açmaktadır. Bu sözleşmelerin sona ermesiyle birlikte ortaya çıkan hukuki karmaşa ise sadece taraflar arasında değil, sözleşme dışı üçüncü kişiler bakımından da ciddi hak kayıplarına neden olabilmektedir.
Eser, arsa sahibinin sözleşmeyi sona erdirme hakkı ile yüklenici ve üçüncü kişiler arasında doğabilecek menfaat çatışmalarını teorik çerçevede sistematik olarak ele almakta, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un uygulama alanındaki etkileriyle birlikte değerlendirmektedir. Yargı kararları, doktrin görüşleri ve normatif ilkeler doğrultusunda yapılan analizler, yalnızca mevcut sorunların tespitiyle sınırlı kalmamakta, aynı zamanda çözüm önerileriyle katkı sunulmaktadır.
Kentsel dönüşümün ivme kazandığı, mülkiyet ilişkilerinin karmaşıklaştığı ve hukuk güvenliğinin her zamankinden daha fazla önem arz ettiği bir dönemde bu eser; özel hukuk bakış açısıyla sözleşmesel ilişkinin sınırlarını yeniden düşünmeye davet etmekte ve bu alanda çalışan hukukçular için hem teorik zenginlik hem de pratik fayda sunmayı amaçlamaktadır.