Anayasal bir hak olan susma hakkı, kişinin kendisini ve yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamaması (nemo tenetur) ilkesiyle yakın bağlantı içerisindedir. Susma hakkını inceleyen pek çok bilimsel çalışma vardır. Bu çalışmaların önemli bir kısmında susma hakkı geniş anlamıyla değerlendirilerek nemo tenetur ilkesiyle birlikte, farklı hukuk disiplinleri bakımından ele alınmıştır. Ancak bu çalışmada kapsam sınırlandırılmaya çalışılarak susma hakkı konusu ceza muhakemesi hukukunda adil yargılanma hakkı ekseninde değerlendirilmeye gayret edilmiştir.Bundan ötürü, çalışmanın genelinde susma hakkının adil yargılanma hakkıyla bağlantısı, ceza muhakemesi hukukun ilkeleriyle de ilişkilendirilerek değerlendirilmiştir. Bu çalışmada susma hakkı, yeri geldikçe geniş anlamıyla değerlendirilmiş olmakla birlikte, genel olarak dar anlamdaki “beyanda bulunmama”, “ifade vermeme” hakkı boyutuyla ve ceza muhakemesi hukukuyla sınırlandırılarak ele alınmaya çalışılmıştır.
