Çalışma, doğa bilimleri ve hukuk kavramlarını, modern ve postmodern paradigma çerçevesinde incelemektedir. Şüphesiz ki bir doktora tezi kapsamında bilim ve hukuk kavramlarının tüm tarihsel dönemler açısından incelenmesi olanaksızdır. Böyle bir çalışma, bir ansiklopedinin kapsamını bile aşabilecek niteliktedir. Bu tercih “neden sadece modern paradigma çerçevesinde bir inceleme yapılmamıştır?” ve “neden modern ve postmodern paradigma birlikte incelenmiştir?” soruları yöneltilerek eleştirilebilir. Bu sorulardan ilki, “modern eksenli değerlendirmeler güncelliğini kaybetmiştir ve artık postmodern, çok daha popülerdir” şeklinde yanıtlanabilir. İkinci sorunun yanıtı ise postmodern kavramına içkindir. “Postmodern”, “modern” kelimesine “sonra” anlamına gelen “post” ekinin eklenmesiyle türetilmiş bir kelimedir. Sadece etimolojik olarak değil, tarihsel olarak da modernden sonrasını ifade etmektedir. Daha da önemlisi postmodern, felsefi olarak moderni eleştirmekte ve hatta teorik alt yapısını modern reddiyesine/eleştirisine dayandırmaktadır. Dolayısıyla her ne kadar aksi ileri sürülebilirse de postmodern incelemesi yapan herhangi bir akademik çalışma, kanaatimizce modern ile karşılaştırma yapmadığı takdirde eksik kalacaktır. Zira postmodern kimliğini, moderni reddedişiyle kazanmakta ve belki de çoğu zaman sadece moderni reddetmekle yetinmektedir. Bu yüzden içinde bulunduğumuz “postmodern” paradigmayı incelemek için, “modern” paradigmanın detaylı bir incelemesine yer vermek ve iki paradigmayı karşılaştırmak zorundaydık.
