Ülkemizde bir asır öncesinde temel bir hukuk reformu yapılmış olsa da bizim için bu, bugün tüm insanlık gibi bizim de karşılaştığımız sorunları çözmek için zengin hukuk mirasımız ve onun pratiğinden doğan tecrübeyi göz ardı etmeyi gerektirmemekte, aksine bunun makul bir yol olduğunu kabul etmeyi gerektirmektedir. Türk hukukunda bir konu üzerine, başta ilgili ülke hukukları olmak üzere, yeri geldiğinde tüm dünya hukuku ekseninde çalışmalar yapıldığı gibi, konu ideolojik bir zemine indirgenmeden, günümüz hukukçularının İslâm hukukunu en azından bir mukayeseli hukuk kaynağı olarak ele almasının son derece önemli olduğu kanaatindeyim. Zira hukuk kurallarındaki değişim ne kadar köklü de olsa hukukun sosyolojik boyutu nedeniyle, yüzeyde görülen kuralların altında derin toplumsal bağlantılar olabilmekte ve bunlar geçmişten günümüze uzayıp gidebilmektedir.
