İnsan haysiyeti bakımından sahip olduğu vazgeçilmez role rağmen sosyal haklar, klasik haklar karşısında ötekileştirilmekte ve dava edilemez haklar olarak görülmektedir. Buna karşılık insan haklarının karşılıklı bağımlı yapısı, sosyal hakların klasik haklar için öngörülen güçlü koruma sistemleri çerçevesinde belirli ölçüde korunabilmesine kapı aralamaktadır. Nitekim İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Anayasa’da yer alan bireysel başvuru mekanizmaları, esasen klasik hakları konu edinmesine rağmen zaman zaman sosyal hakların dolaylı olarak korunabilmesini sağlamaktadır. Mevcut çalışmada, sosyal haklara ilişkin uluslararası belgelerin rehberliğinden de yararlanılarak karşılaştırmalı ve içtihat hukuku temelli bir yöntemle sosyal hakların bu iki mekanizma çerçevesinde dolaylı olarak korunabilirliği özel yaşama ve aile yaşamına saygı hakkıyla bağlantılı olarak ele alınmıştır.