İntifa senetleri; sahibine yalnızca mali haklar sağlayıp, şirkette herhangi bir payı temsil etmeyen ve bu yüzden de ortaklık hakları vermeyen kıymetli evrak niteliğini haiz senetlerdir. Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 502/1'e göre ve TTK m. 584 yollamasıyla, anonim şirket ve limited şirket genel kurulları tarafından şirket sözleşmesi uyarınca veya sözleşmeyi değiştirerek bedeli kanuna uygun olarak yok edilen payların sahipleri, alacaklılar veya bunlara benzer bir sebeple şirketle ilgili olanlar lehine çıkarılır. İntifa senedi sahiplerine şirket kârına, tasfiye sonucunda kalan tutara katılma veya yeni pay alma haklarının her biri ayrı ayrı yahut birlikte tanınabilir. Aynı zamanda "Kurucu menfaatleri" başlığı altında düzenlenen TTK m. 348'e göre, kuruculara da şirketi kurdukları sırada harcadıkları emeğe karşılık olarak, dağıtılabilir kârdan yapılacak bazı ayrımlardan sonra, kalanın en çok onda biri intifa senetleri bağlamında ödenebilir.
İntifa senetlerinin çıkarılmaları -özellikle de kurucu intifa senetleri- cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda birçok milli banka ve şirketin kuruluşunda, sermaye koymayı teşvik etmek amacıyla tercih edilmiştir. İntifa senetleriyle alakalı uygulamada rastlanan kararların birçoğu kurucu intifa senetlerinde çıkan uyuşmazlıklarla ilgilidir. Fakat kurumun gerek Türk gerek ona kaynaklık eden İsviçre ve Alman hukukunda ayrıntılı, hatta yanılgılara yol açmayacak kadar kesin bir biçimde düzenlendiği söylenemez.
Eser, intifa senetleri hakkındaki gerek teorik gerek uygulama anlamında sorunlu olan hususların tespiti ve çözüm önerilerini içermektedir. Aynı zamanda 6102 Sayılı TTK yürürlüğe girdikten sonra ilgili konuyu kapsamlı biçimde ele almayı amaç edinmesi bakımından da ilktir.
